Resmi tarih neden herkese yer vermiyor?

Bir kısım yazarlar, bütün kişi, olay ve belgelere yer vermediği için resmi tarihleri eleştiriyorlar. Kurtuluş Savaşı’nın yalnız askeri yönü 16 cilt. (Türk İstiklal Harbi [TİH] dizisi) Celal Bayar’ın anıları 8 cilt, 2.778 sayfa ve ancak Erzurum Kongresine kadarki dönemi içeriyor.

Bir orta okul, lise, hatta üniversite ders kitabı, bu kadar uzun ve ayrıntılı olabilir mi? Zaten ne kadar uzun olursa olsun, bir tarih kitabı, hayatı bire bir yansıtamaz. En uzunu bile genişçe bir özet niteliğindedir. 

Bu yüzden, bütün olayları ve kişileri kapsamaz, ancak gerçeğin özünü ve ana çizgilerini yansıtır ve sadece belli başlı kişileri ve olayları vurgular. Boşlukları, öğretmenler ile ders kitapları dışındaki objektif ve ayrıntılı araştırmalar ve dürüst anılar doldurur ve tamamlar.

Tarihi, resmi ve gayr-i resmi diye ayırmak da doğru değildir. Bir tarihin ancak doğru olup olmadığı tartışılabilir. Bir tarih, ne resmi olduğu için yanlıştır, ne gayr-i resmi olduğundan dolayı doğru.

Resmi ya da gayr-i resmi bir tarih, yanlışları dolayısıyla elbette eleştirilebilir. Yanlış varsa eleştirilmeli, belgelere dayanılarak düzeltilmeli, yine belgelere dayanılarak eksikleri tamamlanmalıdır. 

Ama bu, öyle ulu orta, metotsuz, dayanaksız, önyargıyla, ayak üstü, kulaktan dolma bilgiyle yapılacak bir iş değil. Geniş ve sağlıklı bir tarih bilgisinin yanında, tarih metodunu bilmeyi ve ansiklopedik kültüre sahip olmayı da gerektiriyor. 

Kısacası, eleştirel tarihçilik, geniş bir hazırlığa ihtiyaç gösteren, ciddi bir iştir. Kurtuluş Savaşı ile ilgili bazı özel yayınlarda, geneli etkiyecek ağırlıkta olmamakla birlikte, unutkanlık, araştırma tembelliği, dikkatsizlik, bilgi ve kaynak yetersizliği, gelişigüzellik, yayına hazırlayanların nitelikleri, dar görüşlülük vb. sebeplerden kaynaklanan irili ufaklı hayli yanlış ve sübjektif değerlendirmeler bulunduğunu da belirtmeliyim.

Rıza Nur’un anıları gibi patalojik yayınlar ise, ayrı bir tür oluşturuyor ve tarih için geçerli bir kaynak değeri taşımıyorlar. Uğur Mumcu, Rıza Nur’un M. Kemal’i karalayan anılarının, Suudi Arabistan’da basılıp. dinci örgütlere parasız dağıtıldığını yazmaktadır. (Kâzım Karabekir Anlatıyor, s. 189/21. dipnotun son paragrafı)

KAYNAK:

Turgut Özakman, Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele, Bilgi Yayınevi, 11. baskı, Ankara, 2018, sayfa 15, dipnot 5.

,

Yorum bırakın